Tanju Özcan, CHP Yüksek Disiplin Kurulu’nun 26 Temmuz 2023 tarihindeki kararıyla, parti programı, tüzük kuralları, kurultay, yetkili organ ve grup kararlarına aykırı davrandığı gerekçeleriyle CHP’den ihraç edildi. Özcan’ın, ihraç kararının iptali istemiyle açtığı davada karar duruşması, bugün Ankara 28’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, Özcan ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada söz alan Özcan, partinin yürüttüğü disiplin sürecinde birçok usulsüzlük yapıldığını belirtti. 22 Haziran 2023 tarihinde, sosyal medya paylaşımları ve açıklamaları gerekçe gösterilerek disipline sevk edildiğini söyleyen Özcan, hangi sosyal medya paylaşımlarının disipline neden olduğunun bildirilmesini partiden talep ettiğini belirtti.
‘BANA SOMUT SUÇLAMALAR BİLDİRİLMEDİ’
Özcan, “Şehit taziyeleri dahil birçok paylaşımda bulunuyorum. 20 Temmuz’da murafaa günü belli oldu ve yine somut suçlamalar bildirilmedi. Sağlık sebeplerinden dolayı bu toplantıya katılamadım. Yine somut suçlamaları istedim fakat bana somut suçlamalar, 24 Temmuz 2023 tarihine kadar gönderilmedi. 24 Temmuz’da gönderildi, 26 Temmuz’da murafaa yapıldı; fakat benim 15 günlük savunmama itiraz edildi. İlk usul hatası böyle yapıldı” dedi. Disipline sevk edildikten sonra yaptığı sosyal medya paylaşımının da ihraç kararına gerekçe yapıldığını söyleyen Özcan, bu yönüyle de usule aykırılık olduğunu belirterek, ihraç kararının iptalini talep etti.
CHP avukatı Mehmet Can Keysan da soruşturma ve kovuşturma sürecinin mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istedi. Beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme, Özcan’ın açtığı iptal davasının reddine karar verdi. Böylece Özcan’ın CHP’den ihracı kesinleşmiş oldu.
‘BOLULULAR, KILIÇDAROĞLU’NA GEREKEN DERSİ VERECEK’
Tanju Özcan, duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yaptı. Kendisini partiden atmak isteyen çevrelerin başarılı olduğunu söyleyen Özcan, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da şu an mutluluktan önüne gelene sarılıyordur. Atatürk’ün CHP’sinde kalabilmek için her türlü mücadeleyi yaptım. Ama ben Atatürkçü kaldığım için bu partiden atıldım. Atatürk’ün devrimlerini savunmaya çalıştığım için atıldım. Geri dönmek için büyük mücadele verdim, Ankara’ya kadar da yürüdüm. Ancak bunların hiçbiri sonuç getirmedi. Maalesef partide söz sahibi olan bazıları dik durmadı, arkamda durmadı. Elimden geleni yaptım ancak bu karar kesinleşmiş oldu. Söylediklerimden ve yaptıklarımdan pişman değilim. Kılıçdaroğlu’nun başarısız olduğunu ve istifa etmesi gerektiğini söyledim ve kendimi partinin kapısının önünde buldum. Partili olmayanlar tarafından bu partinin evlatları, kapı önüne konuluyor; üzüldüğüm bu. Bundan sonra da bağımsız olarak yola devam edeceğim. Başka bir partiye katılmayacağım. Boluların beni Kılıçdaroğlu’na yedirmeyeceğini, Kılıçdaroğlu’na gereken dersi vereceğini umuyorum” dedi.