CHP ile DEM Parti arasında başta İstanbul olmak üzere “kent uzlaşısı” çerçevesinde yerel seçim iş birliği görüşmelerinde sona yaklaşılıyor.
CHP’de Tunç Soyer’in aday olmaması nedeniyle bu ilde aday çıkarmayı yeniden değerlendirmeye hazırlanan DEM Parti, en kritik kararı ise İstanbul için verecek.
Başak Demirtaş’ın adaylık açıklaması nedeniyle tutumu merak edilen DEM Parti’de “İstanbul’da parti aday çıkarmaya karar verirse Başak Demirtaş olabilir. Ama Başak Demirtaş aday olsun diye İstanbul’da aday çıkarma kararı verilmez” yorumu yapılsa da parti kulislerinde aday çıkarmaya daha yakın olunduğu ifade ediliyor.
“Taban ittifakı”na güvenen CHP ise 2019’da iktidara “kaybettirme” tutumu koyan DEM Parti’nin, bir anda radikal bir tutum değişikliği ile AKP’ye kazandıracak bir tavır içine girmeyeceği inancında.
CHP ile DEM Parti arasında özellikle İstanbul, İzmir, Mersin, Adana’nın aralarında bulunduğu illerde seçim iş birliği için heyetler arasında görüşmeler yürütülüyor.
Ancak CHP için asıl kritik olan yer İstanbul.
Bu kapsamda İstanbul’da çok sayıda ilçenin belediye başkan adayını açıklayan CHP, Esenyurt, Adalar gibi DEM Parti ile “kent uzlaşısı” çerçevesinde iş birliği yapılabilecek yerler ile partinin kaleleri olarak nitelendirilen Çankaya, Kadıköy, Bakırköy gibi ilçelerde aday açıklamalarını sona bırakmıştı.
CHP’nin Cuma günü yapılacak olan MYK (Merkezi Yürütme Kurulu) ve PM (Parti Meclisi) toplantısında, DEM Parti ile görüşmelerin ilerleyişine göre İstanbul’un kalan ilçe adaylarının da açıklanabileceği, ancak görüşmelerin seyrine göre bazı ilçelerin gelecek haftaya da kalabileceği ifade ediliyor.
DEM Parti’nin hafta sonu yapılacak MYK toplantısının gündemine İstanbul’un da aralarında bulunduğu büyükşehir ilçelerini ele alması, CHP ile yapılacak görülmelerin sonucuna göre İstanbul kararını bir sonraki toplantıda açıklanması bekleniyor.
2019 denklemi nasıl değişti?
Siyasi kulislerde, 31 Mart yerel seçimleri, daha çok bir “İstanbul” seçimi olarak görülüyor.
CHP’li Başkan Ekrem İmamoğlu’nun siyasi geleceği açısından da en önemli sınav olacağı görüşü yaygın.
Ancak 2019’un tersine muhalefet bloğundaki dağınık görüntü ve İYİ Parti başta olmak üzere Millet İttifakı’nın ayrı adaylar çıkarması İmamoğlu için zorlayıcı etkenler.
CHP ile iş birliği için masaya oturan DEM Parti ise geçen seçimlerin tersine iki parti arasındaki görüşmelerin sonucuna göre aday çıkarıp çıkarmamayı kararlaştıracak.
CHP İmamoğlu faktörüne güveniyor: Muhalif tüm kesimlerde sempatisi var
CHP kurmayları, İmamoğlu’nun muhalif tabanı birleştirici gücünün seçimin kazanılmasını sağlayacağı inancında.
İmamoğlu’nun başkanlık süresince Kürtleri, kimlikleri üzerinden ötekileştirici bir tutum izlemediğine dikkat çekilirken ülke siyasetinde de önemli bir aktör olmasının, kendisine yönelik sempatiyi artırdığı düşünülüyor.
Yerel seçimlerde seçmenin, kazanacak iki aday arasında tercih yapacağına işaret eden CHP’li bir kurmay, “İmamoğlu, geçen seçimde belediye başkan adayıydı, şimdi ise başkan. Diğer belediye başkanları gibi sadece yerel siyasetin aktörü değil. Erdoğan’a da, diğer siyasilere de cesurca cevaplar veriyor. Bu sadece CHP tabanında değil, iktidara muhalif bütün kesimlerde sempati yaratıyor” görüşünü dile getirdi.
CHP’de partili seçmenin DEM Parti adayına oy vermesinin kolay olmayacağı için her yerde kendi adaylarıyla yarışma eğilimi ağır basıyor.
İmamoğlu’na yakın kaynaklar da DEM Parti ile nihai noktada uzlaşmaya varılacağını, eğer uzlaşma olmazsa da İmamoğlu’nun “taban ittifakı” ile kazanacağını savunuyorlar.
CHP’nin Esenyurt, Adalar gibi ilçelerde DEM Parti’nin de destekleyebileceği bir adayın çıkarılması halinde uzlaşmaya varılabileceğine işaret edilirken, “Aklı başında bir DEM Partili mevcut iktidarın devamı halinde neler yaşanabileceğini bilir” yorumu yapılıyor.
CHP İzmir’de ise adaylarının seçilme sorunu olmayacağı, o nedenle de DEM Parti’nin aday çıkarması halinde de İzmir’in kazanılmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor.
DEM Parti aday çıkarmaya daha yakın
CHP’deki “iyimser” havanın tersine DEM Parti’de farklı görüşler seslendiriliyor.
Bazı DEM Parti yöneticileri, Merkez Yürütme Kurulu’ndaki eğilimi, “yüzde 50-50” olarak ifade etse de parti kulislerine göre İstanbul’da aday çıkarma eğilimi daha yüksek.
Başak Demirtaş’ın İstanbul adaylığının ise CHP ile iş birliğinin sonucunu belirleyici bir faktör olacağı düşünülmüyor.
Bir parti yöneticisi bunu, “İstanbul’da parti aday çıkarmaya karar verirse Başak Demirtaş olabilir. Ama Başak Demirtaş aday olsun diye İstanbul’da aday çıkarma kararı verilmez” diyerek açıkladı.
İstanbul’da aday çıkarıp çıkarmama kararını daha çok tabanın tepkisi ve eğiliminin belirleyeceği vurgulanarak, “Eğer aday çıkarmama kararı alırsak bunu tabana çok sağlam argümanlarla anlatmak durumundayız. Aksi taktirde seçmenin tepkisi çok sert olur” yorumu yapılıyor.
İstanbul’da kent yönetiminde söz sahibi olmak, belediye meclislerinde, Esenyurt gibi bazı ilçelerde belediye başkan adayının partilerinin listelerinden seçime girme ısrarını sürdüren DEM Partililer, 2019’daki gibi CHP adayına koşulsuz destek verme gibi bir tutumun artık söz konusu olmayacağına dikkat çekiyorlar.
Taban baskısına karşın, AKP adayının kazanmaması için İstanbul’da aday çıkarmamayı gündemlerine aldıklarını anımsatan bir parti yöneticisi, önlerindeki seçenekleri şöyle anlattı:
“Bu yerel seçim daha çok İstanbul üzerinden şekilleniyor. O yüzden çok stratejik bir karar vermemiz gerekiyor. İstanbul’un kaybedilmesi mevcut rejimin inşasına katkı sunar. Her şeye rağmen titizlikle değerlendirilmeli. Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli İstanbul kararı. Duygularımızla değil aklı selim bakmak gerek. Ama değerlendirmelerimiz sonucu İstanbul’da aday çıkarmamayı halka anlatabilme imkanımız olmazsa tepki çok yüksek olur. ‘Biz bunu anlatabilecek bir pratik görmüyoruz. Görüşmelerimizde bu sonuç çıkmıyor. Bunun sorumluluğunu almayacağız’ diyebilir ve aday çıkarabiliriz.”
DEM Parti İzmir adayına tepkili: Elini sıkmadığımız iki başkandan biri
DEM Parti İzmir’de de aday çıkarıp çıkarmama konusunda kararını netleştirmiş değil. İş birliği görüşmeleri kapsamında özellikle sol-sosyalist bileşenlerin Tunç Soyer’in yeniden aday gösterilmesini istediği biliniyor; DEM Parti bu yöndeki önerisini de CHP’ye iletmişti.
Soyer’in Deniz Poyraz’ın yaşamını yitirdiği saldırı sonrasında cenazesine “sade vatandaş” olarak katıldığını belirten bir parti yöneticisi, “Belediyeciliği ve insani ilişkileri ile Kürtler’in gönlünde yer etmiş bir belediye başkanıdır. Elbette illa aday gösterilsin diye bir tutumumuz yok. Ama aday gösterilseydi, Kürtler rahatlıkla oy verirdi” değerlendirmesini yaptı.
İzmir Büyükşehir’e aday gösterilen Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay için ise “Hiç selamımızın olmadığı, elini bir kere bile sıkmadığımız iki belediye başkanından birisi. Sol kimliğiyle bildiğimiz bir isim değil” yorumu yapılıyor.
Parti kaynakları, İzmir’de aday çıkarsalar bile CHP’nin adayının kazanma olasılığının yüksek olduğunu belirterek, “Aday çıkarmamızda parti yararı görülürse çıkarılır” diyerek kararın MYK’da verileceğine işaret ediyorlar.
“Böcek’e kaybettireceğiz”
DEM Parti’de Ankara Etimesgut’da CHP adayı Erdal Beşikçioğlu’na karşı aday çıkarma eğilimi düşük olasılık olarak görülürken Antalya’da ise aday çıkarmada kararlı.
CHP’nin yeniden aday gösterdiği Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sadece kendilerine salon vermemesi nedeniyle değil, 5 yıl boyunca yerel yöneticilerine tek bir randevu vermediğini ileri süren parti kaynakları, “Antalya’da güçlü bir aday çıkaracağız ve Muhittin Böcek’e kaybettireceğiz” sözleriyle kararlılık vurgusu yapıyorlar.